Düşündüm
de insan ne yaparsa huzurlu bir hayatı olur? Siz hiç düşündünüz mü?
Son
zamanlarda bu soru İrem’in aklını kurcalıyordu. Evliydi ama evinde eşiyle ve
oğluyla geçirdiği vakit oldukça daralmıştı. Bir aradayken de sık sık yaşanan
tartışmalardan olsa gerek kendini yalnız hissediyordu. Bir evlilik cüzdanı
vardı ama bu, o evi yuva yapmaya yetmemişti.
Eskiden
böyle değildi. Evet, sorumluluklar hep vardı ama işi işteyken halledip evde
kendine ve evine odaklanabiliyordu. Son dönemlerde iş yoğunluğu, şehir dışı
seyahatleri derken hayatı işinden ibaret olmuştu İrem’in. Yetişememek onu daha
da gergin hale getiriyordu üstelik.
İrem’in
eşi Faruk hoş bir sohbet ve bir tebessüm beklerken; oğlu da bir anne sevgisi ve
şefkati bekliyordu… Ancak İrem, işten eve sürekli yorgun geldiği için bir
köşede uyuyakalıyordu. Bu durum aile ortamına yansımış ve herkes farklı
yerlerde, farklı ortamları tercih ediyorlardı. Böylece aile fertleri
akşamlarını ya farklı ekranlara bakarak geçiriyor ya da kendilerini gergin bir
ortamın içinde buluyorlardı. İrem için varsa yoksa işiydi…
Sonuçta insanın sınırlı olan hayatında
ilgi ve konsantrasyonu da sınırlıydı.
Bu konsantrasyonun büyük bir oranını işine
harcaması için İrem’in, bir yerlerden kısması gerekirdi. Ve belki de en çok
eksikliği hissedilen ailesiyle olan süreçten aldıklarıydı…
Ne
olurdu ki oğlu her işini kendi halletse ve hiç soru sormasaydı! Eşi evin içinde
neden daha enerjik bir kadın istiyordu hiç anlamıyordu… Onun aklında yetişecek
projeler vardı ve dahası pazar günü bile evden çalışmayı düşünüyordu. Çocuğun
ödevlerine destek olması için bir öğretmen ve evin işlerini toparlaması için
bir yardımcı ayarlamıştı. Daha yapılacak başka ne vardı ki?
Çok
severek evlendiği eşini, özene bezene kurduğu evini, gözünden bile sakındığı
biricik oğlunu düşünüyordu.
“Ben onların tüm süreçlerinin yürümesini
sağlıyorum.” diyordu kendi kendine… “Neden benimle olmaktan mutsuzlar? Neden
baba oğul daha iyi vakit geçiriyorlar? Şimdi bu ilişkide ben kötü polis mi
oldum?!” diye hayıflanıyordu.
Bir
yerde huzur yoksa o ilişkide dengede olmadığını anlamalıydı insan.
Peki, bozulan dengeler tekrara nasıl toparlanır? İnsanın en yakını olan eş
ve çocukları bile bu kadar yabancılaşmışken, her şeyi düzeltebilmek mümkün mü?
Elbette
mümkün… İnsan sadece olduğu yerin hakkını verirse diğer alanlarında da dengeye
gelir… Böylece insan hayatta üstlendiği rollerin hakkını vermeye
başladığında taşlar yerine oturur. Hayatta denge her
şeyin başlangıcıdır; huzurun da, sevginin de, mutluluğun da … İnsan hayatında dengeyi koruduğunda huzurlu
bir yaşamı hak eder hale gelir...
Fakat
sahip olduğu kimliklerin hakkını vermeyince, bunlardan birinde aşırılaşmaya başlar
ve böylece hayatın dengesini bozmaya başlar.
Doğru
bedellerle dengede bir hayat…
Ve
hoş geldin huzur…
Sefalar getirdin…
İnsanlar bu hayatta dengeyi bozduğunu her yerde sorun yaşamaya başlıyor. Çünkü aşırılık İlişkileri bozuyor ve insanları nankör insan haline getiriyor ve bu hayatta hiç bir şey sonsuz değildir her şeyin bir kotası var .
YanıtlaSilDoğru zamanda doğru yerde olup o kotayı bitirmek için ne güzel sebeplerimiz var
SilUnuttuk hepimiz sureyi, kotayı . 😣
SilHuzur dengeli yaşamda özet cümle aklımda kalacak şekilde, çok teşekkür ederim
YanıtlaSilAcaba tekrardan insan nasıl dengeye gelir? Sorusunun cevabını da verdiğiniz için ayrıca teşekkür ederim çoğu zaman böyle yol yöntem öğreten yazılara rastlayamiyoruz🌸
Problemin tanımlanmasında daha önemlisi çözüm için gereken stratejilerin verilmesi çok kıymetli 👍
SilEvet, İstanbul... Çoğu zaman böyle güzel yol gösteren yazılar bulmak çok zor. Bize sahip olduklarımızın hakkını verebilmek ve yanlış kodladığımız şeyleri yeniden yapılandırmanın mümkün olduğunu hatırlatan birilerinin olması çok güzel. Umudumuz yeşeriyor.
SilNeden verilmiş nasıl verilmiş insanın probleminin nedenini bilmesi çözümünü de nasılla öğrenmesi günümüzde nasılın cevabı bir çok yerde verilmiyor..
Silİnsanın elinde bir ölçünün olması, o ölçüye göre ilişkilerini anlayabilmesi insana büyük bir konfor kazandırıyor.
YanıtlaSilElinize sağlık..
Hem de ne konfor…Hata payını minumuma indiriyor, isabetli kararlar almamızı sağlıyor. İşin sonunda mutluluğu ve başarıyı da beraberinde getiriyor💫
SilÖlçüyü ayarlayamayınca aynı yemeğin tadını kaçırdığımız gibi hayatında tadı kaçıyor ve bunu kendimiZ beceriyorum ne garip
SilO zaman nerede bu mutluluk sorusunun cevabını bulmakta daha da kolaylaşıyor diyebilir miyiz 😊
SilÇok yakınımızda hem de çok :) göremeyeceğiniz kadar
SilAslında çözüm hep bakmadığımız, ama en gözümüzün önünde bir yerdedir ya! İşte mutluluk da öyle; bakmayı hiç düşünmediğimiz kadar burnumuzun ucunda!
SilAma insan onu hep uzaklarda sanıyor maalesef
Silİnsan heryerde olmak istediğinde veya olduğunda hiç bir yerde olamıyor. Ancak; bulunduğu yerin hakkını verdiğinde başarıllı, mutlu ve dengede bir yaşamı olur… Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilAynen öyle .insan her sahnesine aynı anda hakkını vermeye çalıştığında aslında hiç bir sahnede tam olamıyor. Geriye yıpranmışlık huzursuzluk kalıyor. Aslında huzurun tarifi nede kolaymış🤲🌿
SilAşırılıklarımız bizi bulunduğumuz yerde olmaktan uzaklaştırıyor malesef ...kahraman olma isteği , her yerde olma hırsı hicbir yerde olamamiza sebebiyet veriyor . Dengeler bozuluyor .. kaos ve huzursuzluk ortajmi oluşuyor malesef
SilEvet dengede huzur var.
SilDoğru söyledin... her yerde olmaya çalışma çabası bir kaos oluşturuyor insanın hayatında... sonrası hüsran...
SilEvet, insanın bulunduğu yerin hakkını verememesi aslında mizanı bozuyor. Orası eşik; oradan sonra aşırılıklar başlıyor, çoğalıyor ve sonra o aşırılıklar normalmiş gibi yaşamaya başlıyor insanlar. Ve dengeye alerjik hale geliyoruz. Düşünsenize bütün bunların kaynağı bulunduğun yere hakkını vermemiş olmak! Ne kadar acı ama ne kadar gerçek!
Silİnsan algıda adaletli olduğunda bulunduğu yerin ve hayatındakilerin hakkını verir. Böylelikle yetersizlik duygusu ya da gereksiz güven hissetmez. İlişkileri dengede olur.
YanıtlaSilGünümüzde ne kadar da ihtiyacımız var ilişkilerimizi dengede yaşamaya. Nasıl da farkındalık sağlayan aynı zamanda akıcı güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık🌷
Adalet ve huzur ne kadar doğru orantılı aslında
SilHuzur herkesin aradığı ama çoğunun ulaşamadığı birsey oldu bu hayatta ...Halbuki cok basit bir formülü varmış " bulunduğun yerin hakkını vermek ve dengede yol tutmak " Huzurla sarıp sarmalanmak dileği ile ...
YanıtlaSilBöyle bakınca, her şey ne kadar kolay aslında! Tek yapmamız gereken, ilk sorulan basit soruya doğru cevabı vermek! Hiç zor değil değil mi! Neden bu kadar kolay bir soruyu cevaplayamıyoruz peki?
SilHemen hayata geçirmeliyiz. Ancak iyi idrak ediyor olmak lazım. Bazen duygular aktifleştiğinde hakkını vermek insanın egosuna ters gelebiliyor.
SilKaleminize sağlık...Sorular beni de düşündürdü, kendi hayatıma baktım biraz, bakmak lazım, çok teşekkürler
YanıtlaSil"Sonuçta insanın sınırlı olan hayatında ilgi ve konsantrasyonu da sınırlıydı."
SilPeki biz neye konsantre oluyoruz?
Herseye konsantre olmayı Başarı zannediyoruz. Yanılgılarımız, adım adım bizi yenilgiye götürüyor
"Sonuçta insanın sınırlı olan hayatında ilgi ve konsantrasyonu da sınırlıydı." Ne kadar da doğru... Ancak biz hep tek bir yer başardık bir şekilde tüm konsantrasyonumuzu adayacak, maalesef Ne acıdır ki bunu yaparken de dengeden bahsettik. Tıpkı bu hikayede İrem'in ev işleri için yardımcı, çocuğun dersleri için özel hoca tutarak dengeli olduğunu zannetmesi gibi. Ama işte, problemlerimizi çözümünü imkanlarımızla çözmeye çalışıyoruz ve bunu normalleştiriyoruz. Peki imkanlarımız kısıtlıysa nasıl olacak? Çok güzel, düşündüren bir yazı olmuş. Doğru bedellerle dengede bir hayat…
YanıtlaSilVe hoş geldin huzur diyelim inşAllah. Yazara teşekkür :)
Aslında imkanlarimiz hep ihtiyaclarimiza gore 😊 biraz düşunüp dogru yerden feragat edince imkanlarimizin yetistigini gorüyoruz sanki 💕
SilEvet! Çok önemli bir detay; hayatımızdaki neyi feda edebiliyoruz? İnsan yolu üzerindeki bütün elmaları toplandığında aslında ne kadar kar etmiş oluyor? Taşıyamayıp bir kenarda muhafaza etmeye başladığında amacından tamamen sapmış olmuyor mu? O zaman gerçekten neyi feda etmeli insan?
SilSorsan herkes huzuru arıyor... Kimi bunun için Tibet'e kadar gitti. Kimi ise esrarengiz bir ağaçtan cikan diye bir kitap okudu... İsteklerinde aşırılık yapan nasıl huzuru bulabilir ki? O kadar uzağa gitmeye gerek varmiydi ki?😊
YanıtlaSilİnsan iç sesiyle konuşurken ne de haklı görüyor kendini.. Bir görebilse aslında dengeyi bozduğu yerlerde en çok kendine zulmettiğini..
YanıtlaSilEvet insan en çok kendi hakkına girer gerçekten...
SilHele ki sesi çok yüksek çıkıyorsa o iç sesin, artık onu dinlemekten başka da çaresi kalmıyor insanın! Sahi, bu kadar yüksek sesle konuşan kimdi? Sesi bu kadar fazla çıkan?? :)
Silİnsana bulunduğu sahnenin hakkını verdirmeyen şey nedir?
YanıtlaSilİstekleri.. aşırılıkları.. kendi iç mizanını bozması…
SilTek bir yere takılıp alması..Bir yerde en olmaya çalışıp ancak öyle olursa mutlu olacağını sanması belki..🤔
Silİrdeleyerek değil de, sonuç odaklı olmaktan geçiyor biraz da...
SilHuzurun anahtarı bedelmiş meğer… ne güzel yazı olmuş emeğinize sağlık 👏🏻👏🏻
YanıtlaSilOlduğun yerin hakkını verebilmek… Basit gibi görünüp bir çok taşı yerinden oynatır… Çok güzel hatırlatma, kaleminize sağlık 🌿
YanıtlaSilİnsanlar iletişim de neredeysen orada olmanın hakkını veriyor olsa, dengeye gelme ihtimali yükselir, biz evde işi , işte evin halleriyle meşgul oldukça huzuru uzaklarda aramaya devam ederiz belki de!...
YanıtlaSilOysa bilebilse insan her süreç ve hayatımızdaki her insan bizden hakkını almadan istediğimiz mutluluğun da bize teslim edilmediğini..Ozaman tüm zamanını ve enerjisini tek bir yere akıtmazdı insan..İhtiyacı olana ihtiyacı kadarını..
Silhoş geldin huzur…
YanıtlaSilSefalar getirdin…👏👏
Denge de kalabilmek veya dengeye gelebilmek için zihnimizde kıyas yapacak bir ölçüm cetveli gerek. Gerçeğin bilgisi yoksa ne ile neyi karşılaştıracağız? O zaman birilerinin gösterdiği ekranı seyredi duruyoruz. Normalimiz olan şeyleri gerçek zannediyoruz. Sonra da koş koş koş Dünya ona da yetiş, buna da.... da huzur nereye ssklanfı bunca koşturmacanın içerisinde...
YanıtlaSilKıyas deyince aklıma isteklerin aşırı olması da geldi. Bir yerde istek fazlaysa diğer yerleri ihmal etmeyelim başlıyor insan. O zaman isteği kontrol etmek önemli doğru kontrasyon dağılımı için...
SilBu yogunluk hepimizin problemi:) Ama dengeye gelmeyi basarirsak hayatimiz her anlamda toparlanıyor 💕
YanıtlaSilKesinlikle... Bir de işin içine loplar girince daha da değişmiyor mu? Mesela bir sol ekmeğini veriyorum suyunu veriyorum bakımını yaparım daha da ne istiyor boyutunda olabiliyor. Oysa Bir sağ ise ilgi bekliyor beğenilme istiyor... Göz çekebiliyoruz. Tanımlaması bizde olmayan şeyleri eş gecebiliyoruz
SilYaratıcının yaratma amacıyla yaratılanın amacı uyumsuz olunca nasıl da insanın hayatı raydan çıkıyor. Ve insan buraya hiç nazar etmediği için yaptığı yanlışı daha fazla yaparak o öyküden çıkmaya çalışıyor
YanıtlaSilAz da olsa şapkasının önüne koysa, göz çektiği bedelleri ile yüzleşse yani; aynı sonuçlarla karşılaştı aynı sebepleri oluşturmaktan vazgeçse meseleyi hallediyor aslında.
Aaah Ah! Bu bilince sahip olmak ne kadar mümkün!! Malesef Deneyimsel Tasarım öğretisi ile tanışmadan, bu çok düşük bir ihtimal.. Söylemeden edemeyeceğim; iyi ki Deneyimsel Tasarım Öğretisi var!! :)
SilHuzur sadece ALLAHı anmakla onun yolunda olmakla huzur bulur.
YanıtlaSilNe doğru dedin, kalpler ancak ALLAH ı anmakla huzur bulur. Demek ki ALLAH ı anan denge de olur. ALLAH ı anmazsak dengemiz de bozulur. Huzur eşittir denge ;)
SilDengeli insan hayatı da seviyor , hayatında ki insanlara merhametli de oluyor ve en önemlisi huzuru buluyor🌷
Silinsanın hassasiyetleri, hedefleri olması çok güzel. O heyecan hız içerisinde dengeyi bozmak da insan için çok kolay. ne güzel bir ölçü vermişsiniz. HUZUR... dönüp dönüp kontrol edip devam etmek hayata...
YanıtlaSilİnsanın huzuru yakalaması dengeyi kurmasıyla doğru orantılı gerçekten 🎀
YanıtlaSilİnsanın en çok yanıldığı yer... Her yere herşeye yetebilirim zannediyor. Oysa herşeyin olduğu gibi konsantrasyonumuzunda bir sınırı var. Aynı anda bir çok şeye odaklanabileceğimizi düşünüyoruz çok zaman ama bir süre sonra herşeyin tepetaklak olduğunu görüyoruz. İşimiz, ailemiz, çevremiz.. hepsi hayatımızın bir parçası aslında. Doğru yerlere doğru miktarlarda emek verip konsantre olmak ilişkilerimizde iyileşme sağlar.
YanıtlaSilÇok doğru... her işe yetişirim ne var ki diye diye asıl önceliklerimizi karıştırdık. Her yerde varız ama çoğu yerde yokuz. Bedenimiz burda ama aklımız olmadığımız yerde veya yapmamız gereken işlerde ve böylelikle yaptığımız her şey yarım. Sonuç olarak biz de huzursuz....
YanıtlaSilEvet, aslında ne kadar da masum görünen bir düşünce. Ama öyle değil! İnsan kendi gerçekliğinden çıkmışsa, sınırlarını da tanımıyor. Oysa sınırsızlık yalnızca ALLAH'a mahsustur.
YanıtlaSilDemek kiii denegeye gelmek için bir dağın tepesinde meditasyon yapmaya gerek yokmuş 😄 Ne kadar kıymetli bir bilgi, hayatın içinde dengeye gelebilmek...Çok güzel bir yazı, çok teşekkür ederim 🌸
YanıtlaSilÖnce insan ne istiyorum sorusuna doğru cevabı bulmalı sanki? Ailemde huzursuz olarak yine de işimde çok aktif olmak istiyor muyum?
YanıtlaSilNeye rağmen ne elde edeceği bilse insan, bu kadar yanılmaz heralde.
Hoşgeldin denge ☺️ hoşgeldin huzur demek ☺️
YanıtlaSilHayatta huzurlu olmanın ilk yolu doğru yere bedel ödemek ve sonrasında gelen huzur hissi…
YanıtlaSilMesele doğru yerde doğru bedel ödemek, içinde bulunduğumuz tüm rollerin hakkını vermekmiş o zaman ☺️Tamam şimdi anladım 🫶🏻
YanıtlaSilVe bu yazıyla da yine görmüş olduk ki denge ne kadar önemli. Aslında ailemin konforu için, Ailemden alıp işime akıttığım her vakit ilişkilerin yavaş yavaş bozulmasına sebep oluyor.
YanıtlaSilŞükür ki toparlanması da mümkün 🌺
İnsan kendi elleriyle bozuyor dengeyi. Sonra ona iyi gelen huzuru kaybediyor. Herkese lazım bu eğitim 🙌🏻❤️
YanıtlaSilAh insanoğlu. Hayatta hep huzur ister, ama yine kendi yapıp ettikleri ile o huzuru kaçırır. Hayat dengede olmamızı ister dengeyi kaçırırsan o çok istediğin huzur da elinden uçar gider
YanıtlaSilİnsana tüm zamanlarında ve tüm zamanlanlarını kapsayan bir tane kimlik verilmiş…
YanıtlaSilO ise bunu unutup, kendisine yeni yeni kimlikler aramaya başlamış ama bulduklarının hiç birinde de tatmin olamamış…
Sonra bir varmış bir yokmuş diye başlayan öyküde var olanı unutup, yok olanın peşine düşmüş ve ziyana uğrayanlardan olmuş…
İnsanların çoğu huzuru arar. Ancak pek azı bulur… Dileriz o pek azın içinde olabilenlerden oluruz…
YanıtlaSilTerazi gibi ilişkiler. Kendimizden ne kadar verdiğimizde karşı tarafa gücü yüklüyoruz. Dengede olmak gerçekten de hayatımızın her noktasında karşımızdaki insandan gelebilecek ifadeleri bir nevi de kontrol altına almamızı sağlıyor. Tabii bunu yaparken duygulara yenilmemek ya da duygularımızı bile kendi içinde dengede tutmak asıl mesele sanırım 🌸
YanıtlaSilHer şeyi bir mizan ve ölçü ile yaratan RABB imiz, kuluna: "tartıda haddi aşma" derken aslında ne kadar çok şey anlatmış...
YanıtlaSilÖyleyse siz de tartıyı adaletle yapın, sakın teraziyi, dengeyi aksatmayın!
YanıtlaSilHuzurlu, denge de bir hayat ancak kıvamla olur. Kıvamı tutturabilmek de ustalık ister.
YanıtlaSil