Hoş Geldin Huzur!


Hoş Geldin Huzur!

Düşündüm de insan ne yaparsa huzurlu bir hayatı olur? Siz hiç düşündünüz mü?

Son zamanlarda bu soru İrem’in aklını kurcalıyordu. Evliydi ama evinde eşiyle ve oğluyla geçirdiği vakit oldukça daralmıştı. Bir aradayken de sık sık yaşanan tartışmalardan olsa gerek kendini yalnız hissediyordu. Bir evlilik cüzdanı vardı ama bu, o evi yuva yapmaya yetmemişti.

Eskiden böyle değildi. Evet, sorumluluklar hep vardı ama işi işteyken halledip evde kendine ve evine odaklanabiliyordu. Son dönemlerde iş yoğunluğu, şehir dışı seyahatleri derken hayatı işinden ibaret olmuştu İrem’in. Yetişememek onu daha da gergin hale getiriyordu üstelik.

İrem’in eşi Faruk hoş bir sohbet ve bir tebessüm beklerken; oğlu da bir anne sevgisi ve şefkati bekliyordu… Ancak İrem, işten eve sürekli yorgun geldiği için bir köşede uyuyakalıyordu. Bu durum aile ortamına yansımış ve herkes farklı yerlerde, farklı ortamları tercih ediyorlardı. Böylece aile fertleri akşamlarını ya farklı ekranlara bakarak geçiriyor ya da kendilerini gergin bir ortamın içinde buluyorlardı. İrem için varsa yoksa işiydi…

 

Sonuçta insanın sınırlı olan hayatında ilgi ve konsantrasyonu da sınırlıydı.

Bu konsantrasyonun büyük bir oranını işine harcaması için İrem’in, bir yerlerden kısması gerekirdi. Ve belki de en çok eksikliği hissedilen ailesiyle olan süreçten aldıklarıydı…

Ne olurdu ki oğlu her işini kendi halletse ve hiç soru sormasaydı! Eşi evin içinde neden daha enerjik bir kadın istiyordu hiç anlamıyordu… Onun aklında yetişecek projeler vardı ve dahası pazar günü bile evden çalışmayı düşünüyordu. Çocuğun ödevlerine destek olması için bir öğretmen ve evin işlerini toparlaması için bir yardımcı ayarlamıştı. Daha yapılacak başka ne vardı ki?

Çok severek evlendiği eşini, özene bezene kurduğu evini, gözünden bile sakındığı biricik oğlunu düşünüyordu.

“Ben onların tüm süreçlerinin yürümesini sağlıyorum.” diyordu kendi kendine… “Neden benimle olmaktan mutsuzlar? Neden baba oğul daha iyi vakit geçiriyorlar? Şimdi bu ilişkide ben kötü polis mi oldum?!” diye hayıflanıyordu.

Bir yerde huzur yoksa o ilişkide dengede olmadığını anlamalıydı insan. Peki, bozulan dengeler tekrara nasıl toparlanır? İnsanın en yakını olan eş ve çocukları bile bu kadar yabancılaşmışken, her şeyi düzeltebilmek mümkün mü?

Elbette mümkün… İnsan sadece olduğu yerin hakkını verirse diğer alanlarında da dengeye gelir… Böylece insan hayatta üstlendiği rollerin hakkını vermeye başladığında taşlar yerine oturur. Hayatta denge her şeyin başlangıcıdır; huzurun da, sevginin de, mutluluğun da … İnsan hayatında dengeyi koruduğunda huzurlu bir yaşamı hak eder hale gelir...

Fakat sahip olduğu kimliklerin hakkını vermeyince, bunlardan birinde aşırılaşmaya başlar ve böylece hayatın dengesini bozmaya başlar.

Doğru bedellerle dengede bir hayat…

Ve hoş geldin huzur

Sefalar getirdin…



Kim Kimdir

İlişkilerde Ustalık

Başarı Psikolojisi

Deneyimsel Tasarım Öğretisi ve Adalet

Yorumlar

  1. İnsanlar bu hayatta dengeyi bozduğunu her yerde sorun yaşamaya başlıyor. Çünkü aşırılık İlişkileri bozuyor ve insanları nankör insan haline getiriyor ve bu hayatta hiç bir şey sonsuz değildir her şeyin bir kotası var .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru zamanda doğru yerde olup o kotayı bitirmek için ne güzel sebeplerimiz var

      Sil
    2. Unuttuk hepimiz sureyi, kotayı . 😣

      Sil
  2. Huzur dengeli yaşamda özet cümle aklımda kalacak şekilde, çok teşekkür ederim

    Acaba tekrardan insan nasıl dengeye gelir? Sorusunun cevabını da verdiğiniz için ayrıca teşekkür ederim çoğu zaman böyle yol yöntem öğreten yazılara rastlayamiyoruz🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Problemin tanımlanmasında daha önemlisi çözüm için gereken stratejilerin verilmesi çok kıymetli 👍

      Sil
    2. Evet, İstanbul... Çoğu zaman böyle güzel yol gösteren yazılar bulmak çok zor. Bize sahip olduklarımızın hakkını verebilmek ve yanlış kodladığımız şeyleri yeniden yapılandırmanın mümkün olduğunu hatırlatan birilerinin olması çok güzel. Umudumuz yeşeriyor.

      Sil
    3. Neden verilmiş nasıl verilmiş insanın probleminin nedenini bilmesi çözümünü de nasılla öğrenmesi günümüzde nasılın cevabı bir çok yerde verilmiyor..

      Sil
  3. İnsanın elinde bir ölçünün olması, o ölçüye göre ilişkilerini anlayabilmesi insana büyük bir konfor kazandırıyor.
    Elinize sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem de ne konfor…Hata payını minumuma indiriyor, isabetli kararlar almamızı sağlıyor. İşin sonunda mutluluğu ve başarıyı da beraberinde getiriyor💫

      Sil
    2. Ölçüyü ayarlayamayınca aynı yemeğin tadını kaçırdığımız gibi hayatında tadı kaçıyor ve bunu kendimiZ beceriyorum ne garip

      Sil
    3. O zaman nerede bu mutluluk sorusunun cevabını bulmakta daha da kolaylaşıyor diyebilir miyiz 😊

      Sil
    4. Çok yakınımızda hem de çok :) göremeyeceğiniz kadar

      Sil
    5. Aslında çözüm hep bakmadığımız, ama en gözümüzün önünde bir yerdedir ya! İşte mutluluk da öyle; bakmayı hiç düşünmediğimiz kadar burnumuzun ucunda!

      Sil
    6. Ama insan onu hep uzaklarda sanıyor maalesef

      Sil
  4. İnsan heryerde olmak istediğinde veya olduğunda hiç bir yerde olamıyor. Ancak; bulunduğu yerin hakkını verdiğinde başarıllı, mutlu ve dengede bir yaşamı olur… Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle .insan her sahnesine aynı anda hakkını vermeye çalıştığında aslında hiç bir sahnede tam olamıyor. Geriye yıpranmışlık huzursuzluk kalıyor. Aslında huzurun tarifi nede kolaymış🤲🌿

      Sil
    2. Aşırılıklarımız bizi bulunduğumuz yerde olmaktan uzaklaştırıyor malesef ...kahraman olma isteği , her yerde olma hırsı hicbir yerde olamamiza sebebiyet veriyor . Dengeler bozuluyor .. kaos ve huzursuzluk ortajmi oluşuyor malesef

      Sil
    3. Evet dengede huzur var.

      Sil
    4. Doğru söyledin... her yerde olmaya çalışma çabası bir kaos oluşturuyor insanın hayatında... sonrası hüsran...

      Sil
    5. Evet, insanın bulunduğu yerin hakkını verememesi aslında mizanı bozuyor. Orası eşik; oradan sonra aşırılıklar başlıyor, çoğalıyor ve sonra o aşırılıklar normalmiş gibi yaşamaya başlıyor insanlar. Ve dengeye alerjik hale geliyoruz. Düşünsenize bütün bunların kaynağı bulunduğun yere hakkını vermemiş olmak! Ne kadar acı ama ne kadar gerçek!

      Sil
  5. İnsan algıda adaletli olduğunda bulunduğu yerin ve hayatındakilerin hakkını verir. Böylelikle yetersizlik duygusu ya da gereksiz güven hissetmez. İlişkileri dengede olur.
    Günümüzde ne kadar da ihtiyacımız var ilişkilerimizi dengede yaşamaya. Nasıl da farkındalık sağlayan aynı zamanda akıcı güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık🌷

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adalet ve huzur ne kadar doğru orantılı aslında

      Sil
  6. Huzur herkesin aradığı ama çoğunun ulaşamadığı birsey oldu bu hayatta ...Halbuki cok basit bir formülü varmış " bulunduğun yerin hakkını vermek ve dengede yol tutmak " Huzurla sarıp sarmalanmak dileği ile ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bakınca, her şey ne kadar kolay aslında! Tek yapmamız gereken, ilk sorulan basit soruya doğru cevabı vermek! Hiç zor değil değil mi! Neden bu kadar kolay bir soruyu cevaplayamıyoruz peki?

      Sil
    2. Hemen hayata geçirmeliyiz. Ancak iyi idrak ediyor olmak lazım. Bazen duygular aktifleştiğinde hakkını vermek insanın egosuna ters gelebiliyor.

      Sil
  7. Kaleminize sağlık...Sorular beni de düşündürdü, kendi hayatıma baktım biraz, bakmak lazım, çok teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Sonuçta insanın sınırlı olan hayatında ilgi ve konsantrasyonu da sınırlıydı."
      Peki biz neye konsantre oluyoruz?
      Herseye konsantre olmayı Başarı zannediyoruz. Yanılgılarımız, adım adım bizi yenilgiye götürüyor

      Sil
  8. Esengül Ç.31 Mart 2024 22:10

    "Sonuçta insanın sınırlı olan hayatında ilgi ve konsantrasyonu da sınırlıydı." Ne kadar da doğru... Ancak biz hep tek bir yer başardık bir şekilde tüm konsantrasyonumuzu adayacak, maalesef Ne acıdır ki bunu yaparken de dengeden bahsettik. Tıpkı bu hikayede İrem'in ev işleri için yardımcı, çocuğun dersleri için özel hoca tutarak dengeli olduğunu zannetmesi gibi. Ama işte, problemlerimizi çözümünü imkanlarımızla çözmeye çalışıyoruz ve bunu normalleştiriyoruz. Peki imkanlarımız kısıtlıysa nasıl olacak? Çok güzel, düşündüren bir yazı olmuş. Doğru bedellerle dengede bir hayat…
    Ve hoş geldin huzur diyelim inşAllah. Yazara teşekkür :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında imkanlarimiz hep ihtiyaclarimiza gore 😊 biraz düşunüp dogru yerden feragat edince imkanlarimizin yetistigini gorüyoruz sanki 💕

      Sil
    2. Evet! Çok önemli bir detay; hayatımızdaki neyi feda edebiliyoruz? İnsan yolu üzerindeki bütün elmaları toplandığında aslında ne kadar kar etmiş oluyor? Taşıyamayıp bir kenarda muhafaza etmeye başladığında amacından tamamen sapmış olmuyor mu? O zaman gerçekten neyi feda etmeli insan?

      Sil
  9. Sorsan herkes huzuru arıyor... Kimi bunun için Tibet'e kadar gitti. Kimi ise esrarengiz bir ağaçtan cikan diye bir kitap okudu... İsteklerinde aşırılık yapan nasıl huzuru bulabilir ki? O kadar uzağa gitmeye gerek varmiydi ki?😊

    YanıtlaSil
  10. İnsan iç sesiyle konuşurken ne de haklı görüyor kendini.. Bir görebilse aslında dengeyi bozduğu yerlerde en çok kendine zulmettiğini..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet insan en çok kendi hakkına girer gerçekten...

      Sil
    2. Hele ki sesi çok yüksek çıkıyorsa o iç sesin, artık onu dinlemekten başka da çaresi kalmıyor insanın! Sahi, bu kadar yüksek sesle konuşan kimdi? Sesi bu kadar fazla çıkan?? :)

      Sil
  11. İnsana bulunduğu sahnenin hakkını verdirmeyen şey nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büşranur G.31 Mart 2024 23:44

      İstekleri.. aşırılıkları.. kendi iç mizanını bozması…

      Sil
    2. Tek bir yere takılıp alması..Bir yerde en olmaya çalışıp ancak öyle olursa mutlu olacağını sanması belki..🤔

      Sil
    3. İrdeleyerek değil de, sonuç odaklı olmaktan geçiyor biraz da...

      Sil
  12. Huzurun anahtarı bedelmiş meğer… ne güzel yazı olmuş emeğinize sağlık 👏🏻👏🏻

    YanıtlaSil
  13. Olduğun yerin hakkını verebilmek… Basit gibi görünüp bir çok taşı yerinden oynatır… Çok güzel hatırlatma, kaleminize sağlık 🌿

    YanıtlaSil
  14. İnsanlar iletişim de neredeysen orada olmanın hakkını veriyor olsa, dengeye gelme ihtimali yükselir, biz evde işi , işte evin halleriyle meşgul oldukça huzuru uzaklarda aramaya devam ederiz belki de!...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oysa bilebilse insan her süreç ve hayatımızdaki her insan bizden hakkını almadan istediğimiz mutluluğun da bize teslim edilmediğini..Ozaman tüm zamanını ve enerjisini tek bir yere akıtmazdı insan..İhtiyacı olana ihtiyacı kadarını..

      Sil
  15. hoş geldin huzur…
    Sefalar getirdin…👏👏

    YanıtlaSil
  16. Denge de kalabilmek veya dengeye gelebilmek için zihnimizde kıyas yapacak bir ölçüm cetveli gerek. Gerçeğin bilgisi yoksa ne ile neyi karşılaştıracağız? O zaman birilerinin gösterdiği ekranı seyredi duruyoruz. Normalimiz olan şeyleri gerçek zannediyoruz. Sonra da koş koş koş Dünya ona da yetiş, buna da.... da huzur nereye ssklanfı bunca koşturmacanın içerisinde...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıyas deyince aklıma isteklerin aşırı olması da geldi. Bir yerde istek fazlaysa diğer yerleri ihmal etmeyelim başlıyor insan. O zaman isteği kontrol etmek önemli doğru kontrasyon dağılımı için...

      Sil
  17. Bu yogunluk hepimizin problemi:) Ama dengeye gelmeyi basarirsak hayatimiz her anlamda toparlanıyor 💕

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle... Bir de işin içine loplar girince daha da değişmiyor mu? Mesela bir sol ekmeğini veriyorum suyunu veriyorum bakımını yaparım daha da ne istiyor boyutunda olabiliyor. Oysa Bir sağ ise ilgi bekliyor beğenilme istiyor... Göz çekebiliyoruz. Tanımlaması bizde olmayan şeyleri eş gecebiliyoruz

      Sil
  18. Yaratıcının yaratma amacıyla yaratılanın amacı uyumsuz olunca nasıl da insanın hayatı raydan çıkıyor. Ve insan buraya hiç nazar etmediği için yaptığı yanlışı daha fazla yaparak o öyküden çıkmaya çalışıyor
    Az da olsa şapkasının önüne koysa, göz çektiği bedelleri ile yüzleşse yani; aynı sonuçlarla karşılaştı aynı sebepleri oluşturmaktan vazgeçse meseleyi hallediyor aslında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaah Ah! Bu bilince sahip olmak ne kadar mümkün!! Malesef Deneyimsel Tasarım öğretisi ile tanışmadan, bu çok düşük bir ihtimal.. Söylemeden edemeyeceğim; iyi ki Deneyimsel Tasarım Öğretisi var!! :)

      Sil
  19. Ayşe Füsun Temelci1 Nisan 2024 17:53

    Huzur sadece ALLAHı anmakla onun yolunda olmakla huzur bulur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne doğru dedin, kalpler ancak ALLAH ı anmakla huzur bulur. Demek ki ALLAH ı anan denge de olur. ALLAH ı anmazsak dengemiz de bozulur. Huzur eşittir denge ;)

      Sil
    2. Dengeli insan hayatı da seviyor , hayatında ki insanlara merhametli de oluyor ve en önemlisi huzuru buluyor🌷

      Sil
  20. insanın hassasiyetleri, hedefleri olması çok güzel. O heyecan hız içerisinde dengeyi bozmak da insan için çok kolay. ne güzel bir ölçü vermişsiniz. HUZUR... dönüp dönüp kontrol edip devam etmek hayata...

    YanıtlaSil
  21. İnsanın huzuru yakalaması dengeyi kurmasıyla doğru orantılı gerçekten 🎀

    YanıtlaSil
  22. İnsanın en çok yanıldığı yer... Her yere herşeye yetebilirim zannediyor. Oysa herşeyin olduğu gibi konsantrasyonumuzunda bir sınırı var. Aynı anda bir çok şeye odaklanabileceğimizi düşünüyoruz çok zaman ama bir süre sonra herşeyin tepetaklak olduğunu görüyoruz. İşimiz, ailemiz, çevremiz.. hepsi hayatımızın bir parçası aslında. Doğru yerlere doğru miktarlarda emek verip konsantre olmak ilişkilerimizde iyileşme sağlar.

    YanıtlaSil
  23. Çok doğru... her işe yetişirim ne var ki diye diye asıl önceliklerimizi karıştırdık. Her yerde varız ama çoğu yerde yokuz. Bedenimiz burda ama aklımız olmadığımız yerde veya yapmamız gereken işlerde ve böylelikle yaptığımız her şey yarım. Sonuç olarak biz de huzursuz....

    YanıtlaSil
  24. Evet, aslında ne kadar da masum görünen bir düşünce. Ama öyle değil! İnsan kendi gerçekliğinden çıkmışsa, sınırlarını da tanımıyor. Oysa sınırsızlık yalnızca ALLAH'a mahsustur.

    YanıtlaSil
  25. Demek kiii denegeye gelmek için bir dağın tepesinde meditasyon yapmaya gerek yokmuş 😄 Ne kadar kıymetli bir bilgi, hayatın içinde dengeye gelebilmek...Çok güzel bir yazı, çok teşekkür ederim 🌸

    YanıtlaSil
  26. Önce insan ne istiyorum sorusuna doğru cevabı bulmalı sanki? Ailemde huzursuz olarak yine de işimde çok aktif olmak istiyor muyum?
    Neye rağmen ne elde edeceği bilse insan, bu kadar yanılmaz heralde.

    YanıtlaSil
  27. Hoşgeldin denge ☺️ hoşgeldin huzur demek ☺️

    YanıtlaSil
  28. Hayatta huzurlu olmanın ilk yolu doğru yere bedel ödemek ve sonrasında gelen huzur hissi…

    YanıtlaSil
  29. Mesele doğru yerde doğru bedel ödemek, içinde bulunduğumuz tüm rollerin hakkını vermekmiş o zaman ☺️Tamam şimdi anladım 🫶🏻

    YanıtlaSil
  30. Ve bu yazıyla da yine görmüş olduk ki denge ne kadar önemli. Aslında ailemin konforu için, Ailemden alıp işime akıttığım her vakit ilişkilerin yavaş yavaş bozulmasına sebep oluyor.
    Şükür ki toparlanması da mümkün 🌺

    YanıtlaSil
  31. İnsan kendi elleriyle bozuyor dengeyi. Sonra ona iyi gelen huzuru kaybediyor. Herkese lazım bu eğitim 🙌🏻❤️

    YanıtlaSil
  32. Ah insanoğlu. Hayatta hep huzur ister, ama yine kendi yapıp ettikleri ile o huzuru kaçırır. Hayat dengede olmamızı ister dengeyi kaçırırsan o çok istediğin huzur da elinden uçar gider

    YanıtlaSil
  33. İnsana tüm zamanlarında ve tüm zamanlanlarını kapsayan bir tane kimlik verilmiş…
    O ise bunu unutup, kendisine yeni yeni kimlikler aramaya başlamış ama bulduklarının hiç birinde de tatmin olamamış…
    Sonra bir varmış bir yokmuş diye başlayan öyküde var olanı unutup, yok olanın peşine düşmüş ve ziyana uğrayanlardan olmuş…

    YanıtlaSil
  34. İnsanların çoğu huzuru arar. Ancak pek azı bulur… Dileriz o pek azın içinde olabilenlerden oluruz…

    YanıtlaSil
  35. Terazi gibi ilişkiler. Kendimizden ne kadar verdiğimizde karşı tarafa gücü yüklüyoruz. Dengede olmak gerçekten de hayatımızın her noktasında karşımızdaki insandan gelebilecek ifadeleri bir nevi de kontrol altına almamızı sağlıyor. Tabii bunu yaparken duygulara yenilmemek ya da duygularımızı bile kendi içinde dengede tutmak asıl mesele sanırım 🌸

    YanıtlaSil
  36. Her şeyi bir mizan ve ölçü ile yaratan RABB imiz, kuluna: "tartıda haddi aşma" derken aslında ne kadar çok şey anlatmış...

    YanıtlaSil
  37. Öyleyse siz de tartıyı adaletle yapın, sakın teraziyi, dengeyi aksatmayın!

    YanıtlaSil
  38. Huzurlu, denge de bir hayat ancak kıvamla olur. Kıvamı tutturabilmek de ustalık ister.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder